Bir bahane bul
Terk et bu lanet şehri
Bırak cennet seni uğurlasın
Bir bahane bul
Ama bu sefer gülmeden söyle
Hayatla bu kadar dalga geçmene sebep yok
Kahkahanı perde yapmasan öfkene
Değişir her şey gözlerinin rengince
Bir bahane bul
Terk et bu lanet şehri
Bırak cehennem seni uğurlasın
Bir bahane bul
Ama bu sefer fütursuzca söyle
Sergüzeştini bu kadar nemlendirmene gerek yok
Hayallerini rüyalarına katmasan gecelerde
Değişir belki her şey uykusuz bekleyişlerde
Bir bahane bul
Terk et bu lanet şehri
Bırak saçına taktığın çiçekler seni uğurlasın
Bir bahane bul
Sözlüklere aldırmadan söyle bu sefer
Anlamlarını değiştir kelimelerin
Mutluluğu onlar gibi yaşamana gerek yok
Mükemmelliği arzulamayı susturduğun gün
Utkunu hissedeceksin ruhunun özünde
Değişecek her şey o zaman
Hiçliği hiçlikle değil herşeyle yeneceksin
Bir bahane bulmalısın
Ve terk etmelisin bu lanet şehri
Bırak mahrum kalsın gözlerinden
Senin ruhunu anlamayan bu ruhsuz şehir
Ellerindeyken sana öykündüğünü idrak ettiğim
Nergizler ….
Sensiz büyüsün nehrin kenarında
Bir bahane bulmalısın
Ve terk etmelisin bu lanet şehri
Bİ NİNNİ BOYU UYUDUM
artık mucizelere inanmıyorum...
bi' masal nasıl kokar unuttum,
özlemiyorum...
bi' ninni duydum
yumdum gözlerimi
bi' ninni... dinledim,
uyudum...
...
senden gitmek için çok yol yürüdüm
yoruldum da...çokca...
birkaç kez öldüm
ilk ölümümü hiç unutmam
böylesi yaraşırdı bana, kördüm
ses'e gittim
teni yokmuş
içine dolacaktım
içinden aktım
düştüm,
öldüm...
...
artık rüya görmüyorum.
bi' düş nasıl bakar unuttum,
özlemiyorum bi' ninni boyu
bi' ninni boyu uyudum...
uyudu rüzgar
kırlangıç yüreğim ve pencere önü çiçeği
uyandılar üşüdüm
uyandım, büyümüştüm...